Türkçe

Sultan Ahmet Camii, 0000-0000 yılları arasında Osmanlı Padişahı I. Ahmed tarafından İstanbul'daki tarihîYarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılmıştır.[0] Cami Mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği için ve yarım kubbeleri ve büyük kubbesinin içi de yine mavi ağırlıklı kalem işleri ile süslendiği için Avrupalılarca "Mavi Cami (Blue Mosque)" olarak adland%u

Dili Algıla

Sultan-Ahmet-Moschee, der osmanische Sultan Ahmed I. in den Jahren 0000-0000 in der historischen Halbinsel vonistanbul, wurde gebaut Sedefkar Architekt Mehmet Aga. [0] Blaue Moschee, geschmückt, weil mit grünen und weißen Iznik Fliesen und in der großen Kuppel und Halbkuppel ohnehin, weil dieeuropäer in erster Linie mit dem blauen Feder verziert arbeiten „Blaue Moschee (Blaue Moschee)“ wird als% bezogen auf u

(5000 karakter kaldı)
Türkçe
Dili Algıla

İçindekiler

0
,0, 0 ,, 0,, 0., 0'ın, 0a, 0e, 0er, 0ı, 0i, 0r, 0u, 0ü, a 0
aga
age, ağa, ağaa, ağada, ağadır, ağam, ejm, şaplak
ahmet
ahmet'in, ahmetinan, ahmetm
als
al's, alser, alsı, alsım, alsi, alsu, asaya, ası, beıngne, düşünülür, ıyd, itibarıyla, iyd
arbeiten
arbeıten, arbeit, calısarak, calışmayï, calisa, calisiyn, calismamim, calişiy, çalışarak, çalışıy, çalışiy, çalışmakta, çalışmaktadır, çalis, ısletmek, ışletmek, ifla, ismek, işletmek, işmek, yariyor
architekt
mima
auf
aufa, aufan, aufe, aufen, aufer, aufr, aufs, aufta, aufte, aufür, aüf, ayarlana, ic, kii, uzerine, üstünde, üzerinde
bläue
mavililer
dem
bunlari
den
batakhane, dayma, denin, denun, deyin, gündüzler, orasi
der
der'a, derinu, derr, kiyin, söylede, thma
die
aenin, deina, deniza, dıe, dıında, dısında, dıum, diin, disinda, diya, diyin, edene, er, geberin, gundüz, hangıs, hangi, hangisı, hangişi, hanğisi, ısıtıısı, iser, işçenmmi, kim, kokil, larayı, mier, miin, mir, nin, olana, olmesini, olmeye, ölmeee, ölmek ü, ölmek, ölmem, ölmen, ölmene, ölmeni, ölmesi, ölmeye, ölmeyi, ölmeyin, ölüp, ölürler, th, u, unu, yanki, yaut, zorun, کی
europäer
avrupalı, avrupalilari
feder
bahar, fedr, ilkbah, tűy, tüy, tüyde, tüyü
fliesen
çinileri, kalebodu, kalebodur, kremit
gebaut
ankestre, inşasıdır, kurgulamak, kurulmak, yaptırmış
grossen
grössen
halbinsel
yarimadadır
i
ıyımisin, ian, içm, içmk, içteneat, ida, idur, ier, ievsieieva, ihlibediş, iılçe, iın, iin, iir, iki.numara, ikibinonaltı yok, ikibinyüzoniki, ikiyüzkırküç, ilkcan, imek, imerafera, immunat, inciraltı, indiriminizvar, inen, ingolsdat, inkişafat, inlizce, inşahat, inşallak, intikaç, irmikf, irmikk, iscevirme, iscevirmek, isim ilknur, iskiril, islavit, isleri, işaat, işbornoz, işişmiz, iyan, iyımısın, iyiki.doğdun., iyimisin, izmenit, ununde
in
-da, bölgesinde, da, damaz, degi, deği, döde, halinde, ıcınde, ıçine, ılerle, ıntoa, ıntoar, ınton, icinde, içeri, içerisinde, içerm, içinde, içindee, içindeki, içindeler, içindeyi, içine, inşat, intok, kullanilabilirmi, onki, soğa, şehrinde, şehrindeki, şsrkıdaki, tha, undaun, üzere, üzerk, üzerm, yanıyır, yılında
istanbul
stanbul
jahren
yildirmak
kuppel
domu, kubbe, kuppeln, kümbeti
linie
cızg, cızgı, cızgi, çizgi, çizgii, çizgm, hatı, hatti, hattni, kaplamak, lınıa, linik, linika, liniya, luna, lüna, satır
mehmet
ehmet, mehmet'e, mehmet'i, mehmet'im, mehmet'in, mehmet'ten, mehmet’e, mehmet’im, mehmet’in, mehmetan, mehmete, mehmetım, mehmetın, mehmeti, mehmetim, mehmetin, mehmetk, mehmetm, mehmetten
mit
bagla, bagliyor, haiz, haize, ıla, kullanmadan, kullanmaya, mitor, mitr, napıyn
moschee
cami,, camide, camii, camiii, camisi, camiye
sedefkar
sedefk
sultan
padısah, padısahı, padışah, padisah, padişah, padişah'a, padişaha, padişahı, sultam, sultanda, sultandır, sultanı, sultanım, sultanıne, sultanınen, sultaninen, sultası
u
daı, eini, einu, enı, enü, larısı, larisi, sizleri, u-, u.a., ua, uan, uda, ude, ue, uer, uğratürk, uin, umak, umu, unın, unin, unui, unusu, unuu, uo, uu, uur, uü, uye, uyi, ü., vc
und
olup, undr, ve, veen, veer, vei, veini, veki, vemek
von
-den, -ın, -ün, bölgesinin, dısarıya, disari, disind, gelene, göresi, göreyi, hardansan, ıtibaren, itibaren, kenarında, of, tarafından, tarafindan, tarafinden, uı, unden, uyı, uyi, uyü, v.o, vasıtasıyla, vo, voan, vom, vonin, voyan, vö, yayınlayan, yoluyla
weil
cünkü, çünkü, weile, yüzünden, zira
weißen
beyazla
wird
alınacak, kavuştu, kılınır, olabilecek, verilecek
wurde
olmuşlar, wurda, yapılandı

Son çeviriler

devamını göster›
ADS - REKLAMLAR
İletişim E-mail:
Kullanım SözleşmesiSitene Ekle